Lotus mu o? Opel mi?

Süper otomobiller, hiper otomobiller, hatchbackler otomobil çeşitlerinden sadece bazıları. Peki bu Opel Omega, bir Lotus Omega mı?

Otomobil endüstrisi -aynı öteki endüstrilerin yaptığı gibi- farklı ihtiyaç ve taleplere yönelik olarak uygun türde ürünler arz ediyor piyasaya. 

Her markayı andığımızda da aklımıza belli çeşit otomobiller geliyor. Kimi markalar için bu oldukça spesifik modeller olabiliyor. Mesela son dönemde Fiat aile ve günlük model otomobiller üretiyor. VW aklımıza Passat veya Golf ile gelebiliyor. 

Bazen de bir marka bazen hiç beklemediğiniz modeller üretmiş olabiliyor. Mesela sedan kasa çeşidi Lotus gibi bir marka ile çok da bir arada düşünemeyeceğimiz bir otomobil çeşidi. Ancak bu nadir durum tarihte az da olsa gerçekleşmiş bir buluşma.

Opel Lotus Omega
Opel Omega’nın mühendisliği Lotus tarafından yapılmıştı.

Lotus Carlton veya diğer adıyla Lotus Omega, Spor Sedan -ya da Lotus’un ülkesi olan İngilitere’de bilindiği adıyla “Spor Salon”- türünde tüm zamanların en iyilerinden biridir. Daha önce belirttiğimiz gibi, nadirdir. Sadece 950 adet üretmişler. Yani yolda bir tanesine rastlamanıza neredeyse imkan yok. Hele Türkiye’de.. HİÇ.

Otomobilin çeşitli yerlerinde Lotus logoları bulunuyor.

Sonra mesela yine nadir bir durum olarak aslında Carlton başka bir markanın modelidir. Lotus kendisi için ürettiklerini Hethel’deki fabrikasında üretmiştir ancak Carlton aslında bir Opel modelidir.

Görünüş olarak o dönemin diğer hızlı sedanlarına kıyasla onu gerçekten öne çıkaran geniş ve agresif gövdesi kendini göstermekte sıkıntı çekmiyor. Performans açısından da bir problem olmadığını da ekleyelim.

Lotus logolarının sayısı, otomobilin bir Opel olduğunu unutturabilir.
Lotus logolarının sayısı, otomobilin bir Opel olduğunu unutturabilir.

Yazımıza konu olan Carltonlar Lotus tarafından 1990 ile 1992 arasında üretildi. Motoru orjinal olarak GSI modelinde kullanılan ile aynıydı ve yine Opel tarafından üretilmişti, ancak Mahle marka pistonlar ve daha güçlü bir motor bloğu gibi kimi parçalar ile de güçlendirilmişti. 

Lotus bunun üstüne 3.0 litrelik iki Garrett T25 turboyu ekleyince bunun 380 beygir güç ortaya çıkmış oldu. Bu beygir gücü örneğin bir BMW E34 M5’te bulabileceğinizden (Versiyonlara bağlı olarak 340 beygir ila 360 beygir) daha fazlası demek. 

Hızlı olduğu kadar da konforlu.
Hızlı olduğu kadar da konforlu.

Başlangıçta bir Opel olduğu için değişik modellerden değişik parçaları ödünç alması aslında normal. Daha değişik örnekler de vermek gerekirse mesela süspansiyonlar Opel Senator modelinden gelmişti, ancak Lotus bunları modifiye etti. Limitli kaymalı diferansiyel sistemi ise  Holden Commodore V8 kaynaklıydı.

4 kişiyi hızlı ve rahat taşıma kabiliyeti açısından Carlton bulabileceğinizin en iyisiydi. Bugünün standartlarına göre bile sunduğu performans şaşırtıcıdır: 100 kilometreye 5.2 saniyede ulaşması ve maksimumda saatte 284 kilometre yapabilmesi sayesinde Carlton yıllarca en hızlı sedan unvanını kimseye kaptırmadı.

Otomobilin sınırlı adette üretildiğini de hatırlatalım.
Otomobilin sınırlı adette üretildiğini de hatırlatalım.

Ne yazık ki bu durum, Carlton’un özellikle İngiltere’de hırsızlar tarafından kaçış aracı olarak yaygın şekilde kullanılmasına da sebep oldu. Bunun sonucunda 90’lı yıllarda polis-hırsız kovalamacaları sırasında birçok örneği kazalarda perte çıktı. Polis otomobillerinin yakalayamayacağı kadar hızlı olması, onun haydutlar elinde parçalanmasının önüne geçmeye fayda etmedi.

Bugün elde kalanların sahipleri Lotus Carltonlar’ına çok iyi bakıyorlar ama aynı şekilde satılık olanlarını bulmak çok zor. Lotus Carlton/Omega’nın bütün özelliklerini alt alta yazdığımızda

ve bunların üstüne günümüzde zor bulunabilir olmasını eklediğimizde yavaş yavaş bir klasiğe dönüştüğüne söylemek abartılı olmaz.